HELESA YULESA HEYAMOLA YİSA YESA!
Bu haykırışlar, imece gerektiren işlerde gücü birleştirme güdüsüyle yapılan haykırışlardır. Geleneğinde komünal (birlikte üretim ve paylaşım) özellikleri olan Asya toplumlarına has, doğayla başa çıkabilmek için gücünü birleştirme gereği duyulan işler sırasında çıkartılan bu sesler bize dip kültürümüzden de ipuçları vermektedir.
Aynı haykırışları çocuk oyunlarında da görüyoruz, nedeni şudur; çocuklar, yetişkinlerin üretim sırasında yaptığı işlerin devinimlerini ve seslerini taklit ederek kendilerine oyun yaratırlar.
“Heyamo” haykırışları ülkemizde çoğunlukla Karadeniz’de görülür. Burada doğa şartları çetindir, acımasızdır; o nedenle insanlar tek başına üstesinden gelemeyeceği işleri imece ile yapmak zorundadır. Heyamo haykırışları bu işlere destek veren anlamlı-anlamsız sözcükler olarak üretilmiş olarak görünmektedir. Oysa zaman içerisinde kaybettiğimiz kimi sesler o haykırışlarda varlığını korumaktadır; dip kültürümüze inildikçe bu sözcüklerin anlamsız olmadıkları ortaya çıkar.
Bu sözcüklerde nefes desteği ve ritim grup enerjisinin bir noktaya yoğunlaşmasını sağlayan temel ögeler olarak görülür. Bu ritim, çok doğaldır ki dildeki ritimle, yani birlikte söylenen “Heyamol” sözcükleriyle birleşmezse grup beraberliği için gerekli olan işe asılma devinimindeki beraberliğe dönüşemezdi. Çünkü belirli hecelerde işe daha kuvvetli asılmayı sağlayan vurgular, bir çeşit gizli komutlar verir.
Yalnızca saptadığım bir ana ritmi burada belirtmeden geçemeyeceğim; heyamol haykırışları her yerde beş sekizlik aksak ritimde karşımıza çıkmaktadır.
1.Derelerin sellerle denize sürüklemiş olduğu, sahile vurmuş kütükleri kıyıya çekerken. (Rize, Pazar, Gündoğdu, Çayeli)
2.Dağdan ağaç kütüklerini indirirken. Kütüklerin kaydırılarak indirilmesi işi için açılan yolun adına “Helesa Yolu” denilmektedir. (Pazar, Hemşin)
3.Mavna ve büyük tekneleri kızaklar üzerinde kıyıya çekerken.
4.Balıkçı ağlarını çekerken. (Çok hazindir, artık tüm kıyı balıkçıları ağlarına takılan çöplerle savaşır hale gelmiş, kıyı balıkçılığı ölmektedir. )
5.Bayır düzlerine mısır ekerken, çapalarken, harman ederken.
İmeceyle yapılan bu işlerin dışında, kişi, bir işi omuzlarken “Bismillahirrahmanirrahim” der gibi, kendine güç toplamak için de “YESA” demektedir. Örneğin; çay sepetini omuzlarken, sırtına çimen/çalı yükü alırken, çaycı çay ocağından çay tepsisini kaldırırken (şaka olarak), vb. Giresun merkez köylerinde sıksaray horonu sırasında “ha uşak ha”, “helesa”, “heyyamola” gibi haykırışlar yapılmaktadır.
http://www.muzikegitimcileri.net/forum/viewtopic.php?t=999 siteden alintidir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder